27 Nisan 2013 Cumartesi
toronto, niagara on the lake
3 günlüğüne Toronto'dayız. Arkadaşlarımızı ziyarete geldik. Niagara şelalesini 2011'de Toronto'dan giriş yaptığımızda gezmiştik. Ardından da bu kasabayı ziyaret edip bayılmıştık. Dün sabah bir iki müze gezmeyi planlamıştık, fakat havayı güzel görünce canımız şehir dışına çıkmak istedi, müze faslını başka sefere erteledik.Niagara on the lake, adından anlaşıldığı gibi Ontario gölünün kenarında konumlanmış, şarap bağlarının olduğu turistik bir kasaba. Şelale ziyaretinin ardından mutlaka burası da geziliyor , şarap tadımı yapılıyor.
veranda tamiratına devam
Çürümüş tahtalar sökülüp yenileri çakıldı. Daha sonra kimyasal sıvı ile temizlendi ve tazikli su ile yıkandı. Artık boyanıp cilalanmaya hazır. Sabırsızlıkla bitmesini bekliyorum, burada oturmak keyifli olacak. Cevdet de resimlerini verandada yapmak istiyor haklı olarak. Eğer önümüzdeki günlerde yağmur yağmazsa ve her şey yolunda giderse çarşamba perşembe gibi bitmiş olur sanırım.
22 Nisan 2013 Pazartesi
Bahçede bahar hazırlıkları 2
Bugün de bahçede çalışmaya devam ediyoruz. Ben yine yaprak süpürüp torbaları doldurmaya devam ediyorum. Cevdet daha hummalı bir tamirata başladı. Aşağıdaki resimlerde de göreceğiniz gibi oldukça profesyonel ! Gayet sistematik bir biçimde çalışıyor. Önce internetten nasıl tamir edeceğini çalıştı. Sonra malzemeleri tanımak üzere yapı market ziyaretleri yaptı. Kafasında her şeyi planlayıp ve de hesaplayıp bugün itibariyle çalışmalara başladı. Gelişmeleri adım adım sizlerle paylaşacağım. Kocama güveniyorum ! İşin sonunda bütün yazı keyifle geçireceğimiz bir verandamız olacak. Ee
e zaten eller yetenekli....
Tabii Maya'nın da varlığını unutmamak gerek ! Meraklı ve her şeye maydanoz karaktere sahip bir köpek olarak durmadan kürek ve torbalara havlamasın diye koca dal parçasını kemirerek oyalanması için verdim. Biz de rahat çalışabildik !
Evin ergen ferdinin bize pek yardımı olduğu yok maalesef. Hep çok meşgul ve çok yorgun:)
Nasıl bugün de epey torba doldurmuşum ama değil mi?
e zaten eller yetenekli....
Tabii Maya'nın da varlığını unutmamak gerek ! Meraklı ve her şeye maydanoz karaktere sahip bir köpek olarak durmadan kürek ve torbalara havlamasın diye koca dal parçasını kemirerek oyalanması için verdim. Biz de rahat çalışabildik !
Evin ergen ferdinin bize pek yardımı olduğu yok maalesef. Hep çok meşgul ve çok yorgun:)
Nasıl bugün de epey torba doldurmuşum ama değil mi?
21 Nisan 2013 Pazar
bahçede bahar temizliği
Nihayet bugün hava bize gülümsedi :)
Biz de Cevdet'le kahvaltıdan sonra kendimizi bahçeye attık. Sonbahar'da dökülen yaprakları bir an önce süpürmemiz gerekiyor ki toprak hava alabilsin. Bütün gün durmadan çalıştık. Kulağıma ipod'umu taktım şarkı söyleyerek, bazen arada dans falan ederek şaka maka 6 saat aralıksız çalışmışız. Eh tabii buz gibi bir yorgunluk birası da hakkımız!..
Şaka bir yana bahçede çalışmak fiziksel olarak bayağı yorucu bir işmiş. Ama bir o kadar da keyifli. Sevdim ben bu işi:))
İşte bu da günün özeti.
Biz de Cevdet'le kahvaltıdan sonra kendimizi bahçeye attık. Sonbahar'da dökülen yaprakları bir an önce süpürmemiz gerekiyor ki toprak hava alabilsin. Bütün gün durmadan çalıştık. Kulağıma ipod'umu taktım şarkı söyleyerek, bazen arada dans falan ederek şaka maka 6 saat aralıksız çalışmışız. Eh tabii buz gibi bir yorgunluk birası da hakkımız!..
Şaka bir yana bahçede çalışmak fiziksel olarak bayağı yorucu bir işmiş. Ama bir o kadar da keyifli. Sevdim ben bu işi:))
İşte bu da günün özeti.
20 Nisan 2013 Cumartesi
garage sale
Bugün bizim köyde geniş çaplı bir garage sale var. Çim biçme makinası ve bisiklet bulma umuduyla gittik. Sabah 8.30 da başladı, biz 9 'da gittiğimizde epey kalabalıktı. Bizim mahalle pazarlarına benzer bir ortam. Ne ararsan var. Bir şeyler bulabilmek için iyice tüm tezgahları teker teker incelemek gerek. 0-5 yaş arası çocuklar için bir dolu oyuncak, giysi, kitap vardı. Takılar, elbiseler, ayakkabılar, golf,kayak eşyaları, daha akla gelmeyecek şeyler...
Güzel bir şey bu garage sale'ler keşke bizde de olsa.
Çim makinası ve bisiklet bulamayınca aşağıdakileri aldım. Bahçeye hazırlık..
Güzel bir şey bu garage sale'ler keşke bizde de olsa.
Çim makinası ve bisiklet bulamayınca aşağıdakileri aldım. Bahçeye hazırlık..
13 Nisan 2013 Cumartesi
Beril
Ne çabuk büyüdü :(
Tahminimden daha çabuk ve kolay adapte olmasından çok mutluyum.
Her zaman böyle gül !
11 Nisan 2013 Perşembe
Enough is enough !!
Snowfall from before dawn tomorrow into late tomorrow night will total 6-12 cm
Bu sabah accuweather'in sayfasında aynen böyle diyor !
Yok yok ben ikna oldum bahar gelmeyecek...
Artık yazlık kıyafetlerimi dolaptan çıkarıp giymek istiyorum.
Yok yok bahar geliyor. Ben inanıyorum , Cevdet bana dün bahçedeki ağaçlardan birinin tomurcuklarını gösterdi :)) Az kaldı az...
Bir sabah bahar aniden gelecek biliyorum. Tıpkı koskocaman kar dağlarının bin anda erimesi gibi..
Gerçekten de o kadar çok kar bir hafta içinde eriyiverdi, hem de hiç çamur olmadan... İnanması zor İstanbullular için değil mi?
Bu sabah accuweather'in sayfasında aynen böyle diyor !
Yok yok ben ikna oldum bahar gelmeyecek...
Artık yazlık kıyafetlerimi dolaptan çıkarıp giymek istiyorum.
Yok yok bahar geliyor. Ben inanıyorum , Cevdet bana dün bahçedeki ağaçlardan birinin tomurcuklarını gösterdi :)) Az kaldı az...
Bir sabah bahar aniden gelecek biliyorum. Tıpkı koskocaman kar dağlarının bin anda erimesi gibi..
Gerçekten de o kadar çok kar bir hafta içinde eriyiverdi, hem de hiç çamur olmadan... İnanması zor İstanbullular için değil mi?
1 Nisan 2013 Pazartesi
Toronto'dan misafirlerimiz geldi !
Bu hafta sonu paskalya nedeniyle tatiliz. Fırsattan istifade Toronto'da yaşayan İstanbul'dan arkadaşlarımız bizi görmeye geldiler. Hepimize çok iyi geldi. İyi ki geldiniz !
İki akşam dışarıda yemek yedik. İlk akşam bizim favori suşi restoranımıza gittik. Çatlayana kadar yedik diyebilirim. İkinci akşam Hambar isimli bir restorana gittik , bu sefer İpekler de bize katıldı. Çok keyifli bir akşamdı. Yemeklerden de herkes çok memnun kaldı. Fransızca bir kanalda takip ettiğim programda görmüştüm burayı ve gözüme kestirmişim. Yanılmamışım :) Tabi yine çok ama çok yedim :(
Spor ve salata kombinasyonu ile dengeyi bulmak lazım...
İki akşam dışarıda yemek yedik. İlk akşam bizim favori suşi restoranımıza gittik. Çatlayana kadar yedik diyebilirim. İkinci akşam Hambar isimli bir restorana gittik , bu sefer İpekler de bize katıldı. Çok keyifli bir akşamdı. Yemeklerden de herkes çok memnun kaldı. Fransızca bir kanalda takip ettiğim programda görmüştüm burayı ve gözüme kestirmişim. Yanılmamışım :) Tabi yine çok ama çok yedim :(
Spor ve salata kombinasyonu ile dengeyi bulmak lazım...
Kızılaylar toplandı !
Son on beş gün o kadar hızlı geçti ki ! Cevdet geldi ! Yok yani ziyarete falan değil bizimle yaşamaya geldi. Ailemiz yeniden bir arada !
Reklamcılık kariyerinden sonra nihayet resim yapmaya başlayabilecek. Ekim ayında İstanbul'da sergisi var. Çookk çalışması gerekiyor. Bodrum katında kendine bir atölye oluşturmakla meşgul. Duvara sabit bir şövale yaptı, ışık sistemi kurdu, sipariş verdiği kanvaslarını bekliyor başlamak için. Bu arada da evle ilgileniyor, ufak tefek tamiratlar yapıyor. Planı bahçedeki ahşapların bakımını yapmaya başladı. İnternetten nasıl yapacağını öğreniyor.
Beril de nihayet arkadaş buldu. Vaktinin büyük bölümünü onlarla geçiriyor. Keyfi yerinde.
Ben de okula devam ediyorum. Yavaş yavaş konuşmaya bile başladım. Arkadaşlıklarımız da bir adım öteye geçmeye başladı. Sanırım Ana ile okul bittikten sonra da görüşmeye devam ederiz.
İki hafta önce öğretmenimizle pazar kahvaltısına gittik İpekle beraber. Çok güzel geçti. Bu sınıftaki öğretmenimiz Quebecoise yani buraların yerlisi 70 yaşlarında hafiften bunamaya başlamış ama çok zeki bir kadın. Gençliğinde iyi öğretmemiş herhalde. Derslerimiz konudan konuya atlayarak geçiyor tam bir şey anlatmaya başlıyor, biraz anlattıktan sonra aklına başka bir şey geliyor ve onu anlatmaya başlıyor. Benim için biraz karmaşık ve yorucu olabiliyor zaman zaman. Öğrenci olmak insanı çocukluğuna döndürüyor ben bu aralar yaramaz Yeşim günlerime döndüm :) Dersleri rutinden çıkarmak için zaman zaman sınıf içi espriler ve yaramazlıklara başladım. Başka türlü bütün gün geçmiyor doğrusu. Bir nevi sınıfın komedyeni oldum diyebilirim. Neyse ki sınıftakiler de fazla yadırgamadan bana alıştılar. Öğretmenimiz Carmen bile alıştı. Geçen dönem İpek'in öğretmeniydi. Aradaki farka çok şaşırıyor. Onu da kendimize benzettik. Sınıfın yaramaz ve hiper çocuğu oldum yani... Okula gitmeye o kadar alıştım ki bitince ne yapacağım ?
Kafamda şöyle bir iş var : Adını daha tam koyamadım, bir nevi kişisel koçluk ; kilo verme, sağlıklı beslenme , düzenli spor yapmak ve tüm bunları yaşam tarzı haline getirmek. Buralarda oldukça geçerli bir iş gibi görünüyor. Şimdiden çalışmalara başladım. Okuldaki öğretmenlere evde pilates dersi vermeye başlayacağım belki. Önümüzdeki günlerde belli olacak.
Bir iş teklifi aldım geçen hafta. Beril'in Mısır'lı bir arkadaşının annesi ile tanıştım. Kanada, Amerika ve İngiltere'de üniversite okumak isteyen öğrencilere danışmanlık yapıyormuş. Türkiye de çok iyi bir pazar, bana hadi gel beraber yapalım dedi. Onunla da önümüzdeki günlerde buluşup daha detaylı olarak konuşacağım. Kulağa olabilirmiş gibi geliyor . Bakalım...
Gelişmeler tahminimden hızlı oluyor :))
Hadi hayırlısı....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)