Sanırım yavaş yavaş buraya alıştığımızın işareti bizim için zamanın hızlı geçmesi. Beril arkadaşlıklarını geliştirmeye başladı. Hatta geçen hafta sonu arkadaşına kalmaya bile gitti.
Şansımıza çok sert bir kış yaşıyoruz. Eksi kırklar , sert kar fırtınaları burada rutin hayatı pek fazla etkilemiyor diyebilirim. Ana yollar hep açık, otobüsler hep çalışıyor. Kocaman kar temizleyen traktörler
kışın bir parçası. En çok sevdiğim tarafı da sokaklarda her zaman insanların olması. Banliyöde yaşamayı seçtiğim zaman acaba fazla mı sakin olur şehre göre diye düşünüyordum ama burası da en az şehir kadar yaşıyor. İnsanlar dışarıda olmayı, dışarıda yemeyi seviyorlar.Her yer cıvıl cıvıl. İstanbul'a göre kışları daha güneşli diyebilirim. Hem de tertemiz berrak bir hava oluyor. Ama işte o günler inanılmaz derecede soğuk oluyor.
İstanbul'un hızlı hayatından sonra burada yavaş akan yaşama alışmak da öyle kolay olmuyor. Başlangıçta, insanların yavaş ve rahat hareketleri çok rahatsız edici geliyordu. Fakat galiba ben de artık o yavaşlığı benimsedim.Hatta hoşuma gidiyor. İlk zamanlar caydırıcı gelen kuyrukları bile artık sinirime dokunmuyor. Çünkü herkes birbirine karşı saygılı , güleryüzlü. Son yıllarda unuttuğumuz değerler.
Galiba bu şehri sevmeye başladım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder