30 Ekim 2012 Salı
29 Ekim 2012 Pazartesi
hoşgeldin sandy!
Yılın kasırgasi Sandy akşam üzeri Montreal'e giriş yaptı. Neyse ki bize kasırga olarak değil de fırtına olarak ulaştı. Dışarıda ılık bir hava kuvvetli esen bir rüzgar var. Cevdet de şansına bir iki saatle teğet geçti.
Bugün Cevdet'i uğurladık :(( İlk seferki kadar zor olmadı. Bu gidiş gelişlere alışacağız zamanla...
Tam zamanında gelmiş meğerse. Ben daha önce hiç bahçeli bir evde yaşamadım nasıl idare edilir bilmiyorum. Gelir gelmez olukları temizledi mesela. İçleri dökülen yapraklarla dolmuş. Bahçeyi epeyce temizledi. Evde yapılması gereken ufak tefek tamiratları vs yaptı.
Malum Montreal'de ağır bir kış bizi bekliyor. Kar lastiklerimizi satın aldık. Salona kadar taşıyabildik. Kar temizleme şirketi ile anlaştık. Garaj ve evin önünü ilk kardan son kara kadar hergün temizleyecek.
Tabii bu arada yedik içtik. Sushi ler çok lezzetliydi.
Biralar çok güzel burada.. Favorilerim de bu markalar..
Tam zamanında gelmiş meğerse. Ben daha önce hiç bahçeli bir evde yaşamadım nasıl idare edilir bilmiyorum. Gelir gelmez olukları temizledi mesela. İçleri dökülen yapraklarla dolmuş. Bahçeyi epeyce temizledi. Evde yapılması gereken ufak tefek tamiratları vs yaptı.
Malum Montreal'de ağır bir kış bizi bekliyor. Kar lastiklerimizi satın aldık. Salona kadar taşıyabildik. Kar temizleme şirketi ile anlaştık. Garaj ve evin önünü ilk kardan son kara kadar hergün temizleyecek.
Tabii bu arada yedik içtik. Sushi ler çok lezzetliydi.
28 Ekim 2012 Pazar
halloween
Dün akşam mahalleyi dolaştık arabayla, halloween'de yaratıcılık ne boyutlarda diye. Sonuç ; hayalkırıklığı oldu. Benim yaşadığım Beaconsfield bölgesi için söylüyorum elbette. İki ya da üçten fazla değildir vaay! dedirten ev sayısı.
Bir de şuna bakın; burası iki hafta önce gittiğim şehir dışında yemek yediğim lokanta (son iki resim)
Bir de şuna bakın; burası iki hafta önce gittiğim şehir dışında yemek yediğim lokanta (son iki resim)
19 Ekim 2012 Cuma
Beril dün aşı oldu
Hem de aynı anda 3 tane birden! Söylediğine göre 6 aşıyı birden olan çocuklar bile varmış!
Aşıdan sonra 15 dakika bekletip sınıflarına göndermişler,rutin okul günü devam etmiş. Üstelik Beril'in dün beden eğitimi vardı.Ders yine aynı şekilde her hafta olduğu gibi yapılmış.
Şimdi bizim annelerin itirazlarını duyar gibiyim. Hepimiz yorumları tahmin edersiniz burada tekrarlamama gerek yok. Kimileriniz de bu yorumları yapıyorsunuz zaten.Bu ülkede biliyorsunuz çocuklar çok ama çok önemli.Okul çıkışlarını görmeniz lazım videoya çekebilirsem bir gün sizlerle de paylaşırım. Geçen yıl Beril'in Türkiye'deki okuluna da Milli Eğitimden aşı ile ilgili bir bilgi gelmişti,ben de aşı olmasını istediğimi belirten dilekçeyi okula göndermiştim. Sonra ne gelen vaar ne gider üstelik bir bilgi bile verilmedi! İşte ben de buradakiler gibi düşündüğüm için buradayım. İyi ki de!
Haa hiçbirşey olmadı ateşi falan da çıkmadı merak etmeyin , sadece kolu biraz ağrıdı o kadar . Şimdi de okulda.
Aşıdan sonra 15 dakika bekletip sınıflarına göndermişler,rutin okul günü devam etmiş. Üstelik Beril'in dün beden eğitimi vardı.Ders yine aynı şekilde her hafta olduğu gibi yapılmış.
Şimdi bizim annelerin itirazlarını duyar gibiyim. Hepimiz yorumları tahmin edersiniz burada tekrarlamama gerek yok. Kimileriniz de bu yorumları yapıyorsunuz zaten.Bu ülkede biliyorsunuz çocuklar çok ama çok önemli.Okul çıkışlarını görmeniz lazım videoya çekebilirsem bir gün sizlerle de paylaşırım. Geçen yıl Beril'in Türkiye'deki okuluna da Milli Eğitimden aşı ile ilgili bir bilgi gelmişti,ben de aşı olmasını istediğimi belirten dilekçeyi okula göndermiştim. Sonra ne gelen vaar ne gider üstelik bir bilgi bile verilmedi! İşte ben de buradakiler gibi düşündüğüm için buradayım. İyi ki de!
Haa hiçbirşey olmadı ateşi falan da çıkmadı merak etmeyin , sadece kolu biraz ağrıdı o kadar . Şimdi de okulda.
18 Ekim 2012 Perşembe
Sanırım benim bunalımım Maya'ya bulaştı
Teşhisi veteriner değil Beril koydu. Haklı da... Canım benim kıyamam ... Biraz daha çok ilgilenmem lazım. Hanım beyaz balık ve tatlı patates diyetinde ve antihistaminik küçük pembe hapları var. Veterinerin dediğine göre 6-8 hafta sabretmemiz gerekiyor. Sonuçta o da bir şeyler geçiriyor olmalı. İlk yerleşme dönemlerinde epey ihmal ettik istemeyerek. Babasının yokluğunu da hissediyordur bence.
Neyse yarın babamız geliyor! Hepimize çok iyi gelecek.
Neyse yarın babamız geliyor! Hepimize çok iyi gelecek.
Beril'in canı kısır istedi
17 Ekim 2012 Çarşamba
15 Ekim 2012 Pazartesi
15 Ekim 2012
Bugün evimin yanındaki ilkokulda bedava bir Fransızca kursuna başladım. Haftada 1 gün 2 saat. Tahmin ettiğim gibi çıktı. Esas kursum başlayana kadar giderim, hiç yoktan iyidir. En azından 2 saat bile olsa günlük hayata giriyorum.Yeni birileri ile iki çift laf ederim belki...
İşte en sevdiğim Fransız ve muhteşem aksanı, keyifle izleyin :)
İşte en sevdiğim Fransız ve muhteşem aksanı, keyifle izleyin :)
Wake Up !!
Neyse bi şekilde toparlanmaya başladım. Planımı yaptım :
*Burası artık benim evim, otel olarak düşünmekten vazgeçmeliyim, rutin ev işlerini programladım; temizlik, yemek vs.
*Devletin göçmenler için açtığı kursa kayıt oldum, başlamasını bekliyorum. Kasım'da başlamasını umut ediyorum. Aynı Beril gibi bütün gün okulda olacağım
*Hergün Maya ile yürümek... İşte bu bana çok iyi geliyor. Evden çıkmaya mecbursun. Evimin yeri de yürümek için süper... Dışarı çıkmak iyi geliyor.
Neyse galiba düşüş dönemimi atlatıyorum...
*Burası artık benim evim, otel olarak düşünmekten vazgeçmeliyim, rutin ev işlerini programladım; temizlik, yemek vs.
*Devletin göçmenler için açtığı kursa kayıt oldum, başlamasını bekliyorum. Kasım'da başlamasını umut ediyorum. Aynı Beril gibi bütün gün okulda olacağım
*Hergün Maya ile yürümek... İşte bu bana çok iyi geliyor. Evden çıkmaya mecbursun. Evimin yeri de yürümek için süper... Dışarı çıkmak iyi geliyor.
Neyse galiba düşüş dönemimi atlatıyorum...
En zoru da Cevdet'i göndermek :((
En dramatik an geldi çattı. Çok zor oldu. Biz birlikte keyifli vakit geçiren, birbirine düşkün bir aileyiz. Hiç uzun süre ayrı kalmadık bugüne kadar (Beril'in Kuşadası'nda geçirdiği yaz tatilleri hariç).
Bana en çok bu ağır geldi. Bu kadarını beklemiyordum açıkçası... Tamam çok özleyeceğim diyordum ama yeni ev yeni hayat daha kolay gibi gelmişti. Öyle değilmiş. Gündüz bir şekilde vakit geçiyor ama hava kararınca bana hüzün çöküyor... Hiçbirşey yapmak istemiyorum. Halbuki hergün arabaya atlayıp etrafı, alışveriş edecek yerleri keşfetmeyi planlamıştım. Ama öyle olmadı. Kendime güvenimi kaybetmeye başlıyordum. Ne zaman Türkiye ile konuşsam ağlama krizine giriyordum.
İyiye alamet değil bunlar, ben bu olamam, toparlanmam lazım...
"My blueberry nights". Böyle "blue" bir ruh hali...
Bana en çok bu ağır geldi. Bu kadarını beklemiyordum açıkçası... Tamam çok özleyeceğim diyordum ama yeni ev yeni hayat daha kolay gibi gelmişti. Öyle değilmiş. Gündüz bir şekilde vakit geçiyor ama hava kararınca bana hüzün çöküyor... Hiçbirşey yapmak istemiyorum. Halbuki hergün arabaya atlayıp etrafı, alışveriş edecek yerleri keşfetmeyi planlamıştım. Ama öyle olmadı. Kendime güvenimi kaybetmeye başlıyordum. Ne zaman Türkiye ile konuşsam ağlama krizine giriyordum.
İyiye alamet değil bunlar, ben bu olamam, toparlanmam lazım...
"My blueberry nights". Böyle "blue" bir ruh hali...
Sonunda Montreal'deyiz !!
İşte en zor olan kısımlardan birincisi ; eşyalarını toplayıp gitmek :(( Tamam bizim ki tam öyle olmadı belki ama.. Çünkü aynı evde farklı eşyalarla da olsa Cevdet yaşamaya devam edecekti. Biz de yaz tatilimizde bir nevi evimize gelmiş olacaktık. Yok işte öyle olmadı. Beril'le ikimiz salya sümük durumlarıyla evden ayrıldık.
Maaile sağ salim geldik. Evini satın alacağımız arkadaşımızda kalacağız eşyalarımı gelene kadar.Sağ olsun Maya'yı da kabul etti. Eşyalar gelene kadar yapılacak çok iş var: Biz gelmeden başlatılan mortgage 'in okeylenmesi, Beril'in yeni okuluna başlaması .
5 Eylül Çarşamba...
Gerçekten bizim en önemli günümüzdü. O sabah Beril okula başladı. Kaydını önceden yaptırdığımız ve evini aldığımız arkadaşımızın da yakın takibiyle okuldaki işimiz çabucak halloldu. Beril'i sınıfına bırakıp bankaya mortgage için imzaya gideceğiz haa bu arada da aynı gün ehliyet alma randevum var , önce onu halledeceğiz. Aklımda Beril ehliyet almaya gittik. Resmi kimliklerin hepsi resimli oluyor ve resimleri de orada kendileri çekiyor. Tamam hiç fotojenik değilim ama bu kadar da korkunç olunmaz ki !
Tüm bunları bir cümleye sığdırıyorum ama hayatımın en stresli demiyeyim ama manen en inişli çıkışlı dönemiydi. Bizim işlerimiz planladığımıza yakın gelişmiş olmasına rağmen yeni bir memlekete yerleşmek acayip bi şey ... Sistem , işleyiş her şey yeni üstelik burada İstanbul'da alıştığın( lüks diyeceğim) Ayşe hanım Fatma hanım yok sana evi temizlesin. Aç telefonu elektrikçi Rıfat usta gelsin. Bir de zamanla yarışıyoruz. Çünkü Cevdet sadece 17 gün bizimle tüm bunları yapmamız için.
Ge-ber-dik özetle. Cevdet uçağa gitmesine 2 saat kalaya kadar vida sıkıyordu.
Maaile sağ salim geldik. Evini satın alacağımız arkadaşımızda kalacağız eşyalarımı gelene kadar.Sağ olsun Maya'yı da kabul etti. Eşyalar gelene kadar yapılacak çok iş var: Biz gelmeden başlatılan mortgage 'in okeylenmesi, Beril'in yeni okuluna başlaması .
5 Eylül Çarşamba...
Gerçekten bizim en önemli günümüzdü. O sabah Beril okula başladı. Kaydını önceden yaptırdığımız ve evini aldığımız arkadaşımızın da yakın takibiyle okuldaki işimiz çabucak halloldu. Beril'i sınıfına bırakıp bankaya mortgage için imzaya gideceğiz haa bu arada da aynı gün ehliyet alma randevum var , önce onu halledeceğiz. Aklımda Beril ehliyet almaya gittik. Resmi kimliklerin hepsi resimli oluyor ve resimleri de orada kendileri çekiyor. Tamam hiç fotojenik değilim ama bu kadar da korkunç olunmaz ki !
Tüm bunları bir cümleye sığdırıyorum ama hayatımın en stresli demiyeyim ama manen en inişli çıkışlı dönemiydi. Bizim işlerimiz planladığımıza yakın gelişmiş olmasına rağmen yeni bir memlekete yerleşmek acayip bi şey ... Sistem , işleyiş her şey yeni üstelik burada İstanbul'da alıştığın( lüks diyeceğim) Ayşe hanım Fatma hanım yok sana evi temizlesin. Aç telefonu elektrikçi Rıfat usta gelsin. Bir de zamanla yarışıyoruz. Çünkü Cevdet sadece 17 gün bizimle tüm bunları yapmamız için.
Ge-ber-dik özetle. Cevdet uçağa gitmesine 2 saat kalaya kadar vida sıkıyordu.
12 Ekim 2012 Cuma
Taşınma kararı !!!!!!
Seyahat dönüşü durum değerlendirmesi , sonuç: 2 sene sonra taşınacağız yani Beril lise 1 i Türkiye'de okuyacak o yaz ikimiz yani üçümüz (köpeğimiz Maya'yı unutmayalım) kızlar grubu olarak öncü birlik olarak yeni diyarları keşfedeceğiz , babamız İstanbul'da kalıp çalışmaya devam edecek artık gerisini de zaman gösterecek,yaşayıp göreceğiz....
Bir sonraki yaz için seyahat planlarını yaptık. Hep beraber gideceğiz,Beril'i kampa göndereceğiz ki önceden biraz ortama alışsın ev mahalle falan bakacağız. Ben bütün kış Montreal'i kendime göre keşfettim tabii ağırlıklı yeme içme üzerine.
Temmuz başında gitmek üzere rezervasyonlan, kamp kayıtları yapıldı.
Mayıs ayında Cevdet , "acaba siz bu yıl mı taşınsanız? Beril için daha iyi olmaz mı?" gibi cümleler kurmaya başladı!! Gitmeye can atan benim içimi bir korku sarmaya başladı. Artık planlar basbayağı somutlaşmaya başlamıştı ve bu beni hem olumlu hem de olumsuz yönde heyecanlandırmaya başladı.
Gitmemize 3 hafta kala karar verilmişti! Yaz sonu gidiyorduk ... Temmuz'da Beril ve ben gidip ev ve okul bulacağız , Eylül başı gibi de hep birlikte gelip eve yerleşme vs..gibi işler organize edilecek. Outremont bölgesinde karar kıldık ve kiralık ev aramaya başladık bu arada da geçen yıl tanışmış olduğumuz Türk emlakçı ile de bağlantıya geçip planlarımızı aktardık. İnternet üzerinden okulları araştırmak pek kolay değil birçok school board var, her seferinde başka başka okullar buluyorsun web siteleri fransızca sadece.Bu arada yeni gelen immigrant öğrencilerin wellcome class denen özel bir bölümde okula başladığını ve her okulda Accueil dene bu özel sınıfların olmadığını öğrendik. Biz iyi bir mahallede oturursak o mahalledeki devlet okullarının da iyi olacağını düşünüyorduk düz mantıkla. Fakat bu accueil sınıfları öyle değilmiş. Bir okulda ne kadar çok accueil sınıfı varsa o okul "yeni gelen göçmenler" için dezavantaj.
Yani biz geçen yıl başladığımız yere 360 derecelik bir dönüşle geri geldik. Yani Beaconsfield'a!
2 türk ailenin yardımlarıyla okul seçimi, kaydı (ki Temmuz'da okullar kapalı olmasına rağmen), ev alımı evet kiralık değil şansa satın alma oldu. Böylece kira yerine mortgage 'a yani kendimize ödeme yapacaktık. Health Card çıkarttık ki bu ve bir kira kontratı olmadan adım atamazsın. Bir de büyük şans Quebec eyaleti Türk ehliyetini kabul ediyor:)) Yani sınav mınav yok! Değiştirmek için randevumu da aldım. Gelir gelmez ehliyetimi almalıyım ki araba alabileyim arabasız yaşamak o bölgede biraz zor. Görevlerimizi tamamlamış olarak İstanbul'a döndük!
Döndük ama kısa zamanda bir sürü işi halletmek gerek. Hepi topu 40 günümüz var. Hadi bakalım Yeşim...
Bir sonraki yaz için seyahat planlarını yaptık. Hep beraber gideceğiz,Beril'i kampa göndereceğiz ki önceden biraz ortama alışsın ev mahalle falan bakacağız. Ben bütün kış Montreal'i kendime göre keşfettim tabii ağırlıklı yeme içme üzerine.
Temmuz başında gitmek üzere rezervasyonlan, kamp kayıtları yapıldı.
Mayıs ayında Cevdet , "acaba siz bu yıl mı taşınsanız? Beril için daha iyi olmaz mı?" gibi cümleler kurmaya başladı!! Gitmeye can atan benim içimi bir korku sarmaya başladı. Artık planlar basbayağı somutlaşmaya başlamıştı ve bu beni hem olumlu hem de olumsuz yönde heyecanlandırmaya başladı.
Gitmemize 3 hafta kala karar verilmişti! Yaz sonu gidiyorduk ... Temmuz'da Beril ve ben gidip ev ve okul bulacağız , Eylül başı gibi de hep birlikte gelip eve yerleşme vs..gibi işler organize edilecek. Outremont bölgesinde karar kıldık ve kiralık ev aramaya başladık bu arada da geçen yıl tanışmış olduğumuz Türk emlakçı ile de bağlantıya geçip planlarımızı aktardık. İnternet üzerinden okulları araştırmak pek kolay değil birçok school board var, her seferinde başka başka okullar buluyorsun web siteleri fransızca sadece.Bu arada yeni gelen immigrant öğrencilerin wellcome class denen özel bir bölümde okula başladığını ve her okulda Accueil dene bu özel sınıfların olmadığını öğrendik. Biz iyi bir mahallede oturursak o mahalledeki devlet okullarının da iyi olacağını düşünüyorduk düz mantıkla. Fakat bu accueil sınıfları öyle değilmiş. Bir okulda ne kadar çok accueil sınıfı varsa o okul "yeni gelen göçmenler" için dezavantaj.
Yani biz geçen yıl başladığımız yere 360 derecelik bir dönüşle geri geldik. Yani Beaconsfield'a!
2 türk ailenin yardımlarıyla okul seçimi, kaydı (ki Temmuz'da okullar kapalı olmasına rağmen), ev alımı evet kiralık değil şansa satın alma oldu. Böylece kira yerine mortgage 'a yani kendimize ödeme yapacaktık. Health Card çıkarttık ki bu ve bir kira kontratı olmadan adım atamazsın. Bir de büyük şans Quebec eyaleti Türk ehliyetini kabul ediyor:)) Yani sınav mınav yok! Değiştirmek için randevumu da aldım. Gelir gelmez ehliyetimi almalıyım ki araba alabileyim arabasız yaşamak o bölgede biraz zor. Görevlerimizi tamamlamış olarak İstanbul'a döndük!
Döndük ama kısa zamanda bir sürü işi halletmek gerek. Hepi topu 40 günümüz var. Hadi bakalım Yeşim...
10 Ekim 2012 Çarşamba
Landing ve PR Card almak için Montreal'e Gidiş
Tarih : 11 Haziran 2011
Yer : Toronto'dan giriş yaptık.
Buraya kadar gelmişken Niagara'yı da görüp Montreal'e geçtik. Hepimizin keyfi yerinde en çok da sanki Cevdet'i tatmin etti bu seyahat. İki Türk ailesinin tavsiyesi ile Outremont ve Beaconsfield mahallelerine karar bakalım öncelikle dedik. İki farklı yaşam tarzı; biri şehrin nezih mahallesinde diğeri İsatnbul'un Kemerburgaz'ı gibi bir bölgesinde. Tabi şehrin ortasında yaşamaktan sıkılan ben için ikinci seçenek pek hoştu. hayaller kurmaya bile başladım. Beril de keyifli görünüyordu. En çok da sarı okul otobüslerine binmek onu pek bi heyecanlandırdı. Aramızda bu seyahatin sloganı :'filmlerdeki gibi"idi. Beaconsfield'ı bize öneren Türk aile ile tanıştık, bize ellerinden gelen yardımı yaptılar. Biz tatil havasındaki seyahatimizden mutlu mesut döndük. Mutluyduk,doğru yaptığımızı düşünüyorduk. Ama ne zaman ve nasıl bir gidiş olacak? İşte en zor kısım da burada başlıyor!....
Tarih : 11 Haziran 2011
Yer : Toronto'dan giriş yaptık.
Buraya kadar gelmişken Niagara'yı da görüp Montreal'e geçtik. Hepimizin keyfi yerinde en çok da sanki Cevdet'i tatmin etti bu seyahat. İki Türk ailesinin tavsiyesi ile Outremont ve Beaconsfield mahallelerine karar bakalım öncelikle dedik. İki farklı yaşam tarzı; biri şehrin nezih mahallesinde diğeri İsatnbul'un Kemerburgaz'ı gibi bir bölgesinde. Tabi şehrin ortasında yaşamaktan sıkılan ben için ikinci seçenek pek hoştu. hayaller kurmaya bile başladım. Beril de keyifli görünüyordu. En çok da sarı okul otobüslerine binmek onu pek bi heyecanlandırdı. Aramızda bu seyahatin sloganı :'filmlerdeki gibi"idi. Beaconsfield'ı bize öneren Türk aile ile tanıştık, bize ellerinden gelen yardımı yaptılar. Biz tatil havasındaki seyahatimizden mutlu mesut döndük. Mutluyduk,doğru yaptığımızı düşünüyorduk. Ama ne zaman ve nasıl bir gidiş olacak? İşte en zor kısım da burada başlıyor!....
Vizemizin Onaylanması, Hangi Şehir?
Tarih : Ağustos 2010
Kuşadası'na Beril'i tatil için bırakmaya gittiğim gün Cevdet aradı; Şimdi avukat aradı "vizeniz çıktı!" dedi. Sesi çok mutlu ve rahatlamış geliyordu. Aradan geçen bir sene boyunca Türkiye'deki "bize göre"olumsuz gelişmeler Cevdet'i doğru bir iş yaptığımız fikrine inandırmıştı artık sanırım. Bana göre orada yeni bir yaşam kurmak çok güzel ve heyecanlı geliyordu. Ben hep part time bir şeyler yapabilmeyi hayal etmiştim ama maalesef böyle imkanlar pek yoktu.
Bu aradaki süreçte ben de yemek yapmayı ne kadar sevdiğimi fark ettim ve Mutfak Sanatları Akademisi'nin Profesyonel Aşçılık ve Yiyecek İçecek İşletmeciliği Programlarını tamamladım. Amacım keyif aldığım bir konuda kendimi yetiştirmek belki de Kanada'da bunu işe dönüştürebilmekti.
Neyse biz bu haberle bir heyecanlandık ve hangi şehir bize uygun araştırmaya başladık...
Toronto'yu baştan eledik nedense, sanki Kanada'nın İstanbul'u gibi olduğu için. Sonra iklimi yumuşak olduğu için epeyce Vancouver üzerinde çalıştık. Ama çok uzaktı gidip gelmek için. Çünkü sık sık Türkiye'ye gidebilmeliydik. Daha da önemlisi araştırdıkça burada yaşamın diğer şehirlere göre aşağı yukarı %20 daha pahalı olduğunu keşfettik. Bu da bizi Montreal'e doğru götürdü. Hep sona saklamıştık,geriye atmıştık meşhur soğuğu nedeniyle. N'apalım soğuk mu? Daha pahalı ve uzakta yaşamak mı? Soğuğu tercih ettik,"alışırız canım , medeni ülke,ona göre hayatın düzeni kurulmuştu"dedik ve karar bir şekilde verildi.
Araştırmaya iki farklı koldan başladık; Cevdet işin daha global yönüyle istatistiksel verileriyle internetten, ben de eşe dosta sorup orada yaşayan Türkler'le iletişime geçmeye çalışarak.
Tarih : Ağustos 2010
Kuşadası'na Beril'i tatil için bırakmaya gittiğim gün Cevdet aradı; Şimdi avukat aradı "vizeniz çıktı!" dedi. Sesi çok mutlu ve rahatlamış geliyordu. Aradan geçen bir sene boyunca Türkiye'deki "bize göre"olumsuz gelişmeler Cevdet'i doğru bir iş yaptığımız fikrine inandırmıştı artık sanırım. Bana göre orada yeni bir yaşam kurmak çok güzel ve heyecanlı geliyordu. Ben hep part time bir şeyler yapabilmeyi hayal etmiştim ama maalesef böyle imkanlar pek yoktu.
Bu aradaki süreçte ben de yemek yapmayı ne kadar sevdiğimi fark ettim ve Mutfak Sanatları Akademisi'nin Profesyonel Aşçılık ve Yiyecek İçecek İşletmeciliği Programlarını tamamladım. Amacım keyif aldığım bir konuda kendimi yetiştirmek belki de Kanada'da bunu işe dönüştürebilmekti.
Neyse biz bu haberle bir heyecanlandık ve hangi şehir bize uygun araştırmaya başladık...
Toronto'yu baştan eledik nedense, sanki Kanada'nın İstanbul'u gibi olduğu için. Sonra iklimi yumuşak olduğu için epeyce Vancouver üzerinde çalıştık. Ama çok uzaktı gidip gelmek için. Çünkü sık sık Türkiye'ye gidebilmeliydik. Daha da önemlisi araştırdıkça burada yaşamın diğer şehirlere göre aşağı yukarı %20 daha pahalı olduğunu keşfettik. Bu da bizi Montreal'e doğru götürdü. Hep sona saklamıştık,geriye atmıştık meşhur soğuğu nedeniyle. N'apalım soğuk mu? Daha pahalı ve uzakta yaşamak mı? Soğuğu tercih ettik,"alışırız canım , medeni ülke,ona göre hayatın düzeni kurulmuştu"dedik ve karar bir şekilde verildi.
Araştırmaya iki farklı koldan başladık; Cevdet işin daha global yönüyle istatistiksel verileriyle internetten, ben de eşe dosta sorup orada yaşayan Türkler'le iletişime geçmeye çalışarak.
8 Ekim 2012 Pazartesi
kanada'ya göçme fikri nereden çıktı?
Tarih : 1 Ocak 2009
Yer : Günaydın kebapçısı ,Etiler
Eşim ve kızımla beraber aile dostlarımızla birlikte yeni yılın ilk günü birlikte keyifli bir öğle yemeği yiyoruz. Her zamanki gibi konu yine politika ve ne olacak bu memleketin hali...
Aile dostumuz bize Kanada göçmenliğinden bahsetti. Özellikle yeni yetişmekte olan kızımızın geleceği ve eğitimi için ve nihayetinde tüm ailenin kanada pasaportu alacak olmasının avantajlarından bahsetti. Ben de bir süre önce Persepolis'i seyretmiştim ve çok etkilenmiştim kız çocuğu annesi olarak.
Yurt dışında yaşamanın ,okumanın insana çok şey kattığını düşünmüşümdür. Benim çok istememe rağmen hiçbir zaman böyle bir imkan ve şansım olamadı:( Bu nedenle bu fikir bana çok güzel geldi. Cevdet de uzun yıllar yurt dışında yaşadığı için gurbetin çok zor olduğunu çok çok iyi biliyordu ve kesinlikle karşı çıktı."Ben bu yaştan sonra oralara gidip sil baştan başlayamam" dedi!
Fakat ben yine de araştırmaya karar verdim ve bu tarz göçmenlik işlerini yapan şirketleri inceledim. Başvuru için 3 kategori var. Yatırımcı,girişimci ve Kanada'nın belirlediği iş grupları. İlk ikisinde belirli bir miktar para yatırman gerekiyor başvuru için.Cevdet'i zaten buna ikna etmem mümkün değildi. Sadece skilled workers kategorisinden başvuru yapabilirdim ve Montreal'de bu işleri yapan bir avukatla iletişime geçtim (Bu avukatla başvuru yapmış arkadaşlarımdan aldığım referansla). Bilgilerimizi verdim,beklemeye başladım. Tesadüfen bir iki ay sonra bu avukat Türkiye'ye geliyordu.İstanbul'daki randevumuza Cevdet'i zorla götürdüm. Sadece skilled workers kategorisini şu aşamada düşünebileceğini , o şekilde olursa işlemlere başlayabileceğimizi belirtti. Haklı olarak işini bırakmak istemiyordu. Sanırım bu görüşme Mart ayındaydı. Bize işlemlerin ortalama 2 yılda neticeleneceğini söyledi. Zaten bizim de bir acelemiz yoktu. Nisan Mayıs civarı resmen başvuru formlarını doldurduk. Daha sonra bizden istenen evrakları topladık. Diplomalar, savcılıktan temiz kağıdı. Cevdet'in bunları toplaması gayet yavaş oldu:)) İşleri mümkün olduğunca ağırdan alıyordu. Bu arada da Kanada'yı oradaki yaşamı,eğitimi vs. inceledikçe sanırım yavaş yavaş fikre alışmaya başladı. Beril'in eğitimine harcanan para ve karşılığında elde edilenlere bakınca fikir somutlaşmaya başladı. İstanbul'da da yaşam iyice çığırından çıkmaya başlamıştı bizim için . Gittikçe daha dar bir alan içinde yaşamaya başladığımızı farkettik.
Bu arada süreç devam ediyordu. Avukat arada bizden doldurmamız gereken evraklar gönderiyor biz de dolduruyorduk.
Algıda seçicilik , etrafımızda bizim gibi birçok aile olduğunu farketmeye başladık. Babalar İstanbul'da kalıp para kazanmaya devam ediyor. Anneler ve çocukları Kanada'da.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)