Vizemizin Onaylanması, Hangi Şehir?
Tarih : Ağustos 2010
Kuşadası'na Beril'i tatil için bırakmaya gittiğim gün Cevdet aradı; Şimdi avukat aradı "vizeniz çıktı!" dedi. Sesi çok mutlu ve rahatlamış geliyordu. Aradan geçen bir sene boyunca Türkiye'deki "bize göre"olumsuz gelişmeler Cevdet'i doğru bir iş yaptığımız fikrine inandırmıştı artık sanırım. Bana göre orada yeni bir yaşam kurmak çok güzel ve heyecanlı geliyordu. Ben hep part time bir şeyler yapabilmeyi hayal etmiştim ama maalesef böyle imkanlar pek yoktu.
Bu aradaki süreçte ben de yemek yapmayı ne kadar sevdiğimi fark ettim ve Mutfak Sanatları Akademisi'nin Profesyonel Aşçılık ve Yiyecek İçecek İşletmeciliği Programlarını tamamladım. Amacım keyif aldığım bir konuda kendimi yetiştirmek belki de Kanada'da bunu işe dönüştürebilmekti.
Neyse biz bu haberle bir heyecanlandık ve hangi şehir bize uygun araştırmaya başladık...
Toronto'yu baştan eledik nedense, sanki Kanada'nın İstanbul'u gibi olduğu için. Sonra iklimi yumuşak olduğu için epeyce Vancouver üzerinde çalıştık. Ama çok uzaktı gidip gelmek için. Çünkü sık sık Türkiye'ye gidebilmeliydik. Daha da önemlisi araştırdıkça burada yaşamın diğer şehirlere göre aşağı yukarı %20 daha pahalı olduğunu keşfettik. Bu da bizi Montreal'e doğru götürdü. Hep sona saklamıştık,geriye atmıştık meşhur soğuğu nedeniyle. N'apalım soğuk mu? Daha pahalı ve uzakta yaşamak mı? Soğuğu tercih ettik,"alışırız canım , medeni ülke,ona göre hayatın düzeni kurulmuştu"dedik ve karar bir şekilde verildi.
Araştırmaya iki farklı koldan başladık; Cevdet işin daha global yönüyle istatistiksel verileriyle internetten, ben de eşe dosta sorup orada yaşayan Türkler'le iletişime geçmeye çalışarak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder